BOLU, 14 AĞUSTOS 2000


Hayreddin Tokadî Hazretlerini ziyâret
Kastamonu’dan dönüyoruz. Şaban-ı Velî (rahimehullah) külliyesini görüp, havasını teneffüs ettikten sonra yolumuz üzerinde Bolu/Abant yol ayrımına yakın yamaçta bulunan mübarek hocaları Hayreddin Tokadî Hazretlerinin türbesini ziyaret etmeden olmaz. Bir büyüğü ziyaret edince, onlar hocalarına/ mürşidlerine gönderiyorlar. Daha öncleri böyle birkaç hatıramız olmuştu. Hayreddin Tokadî hazretlerinin soyu büyük müfessir Fahreddîn Razî hazretlerine ulaşıyor. Yolları/tarikatları da Hazret Alî kerremallahü vecheh efendimize çıkıyor. Halvetî Tarikatı meşayıhından Çelebi Halife (rahimehullah) hazretlerinin sohbetlerinde yetişmişler. Kendileri de bu yolda yüzlerce talebe yetiştirmişler. En meşhur talebeleri Şaban-ı Velî hazretleridir.
Şâban-ı Velî (rahimehullah) 1519-1531 yılları arasında Hayreddin Tokadî hazretlerinin buradaki tekkesinde kalıp, sohbet ve hizmetlerine kavuşarak, yüksek dereceler elde etmişler.
Bolu Dağı ormanları içinde ilerlerken mescid ve dergâhları yamaçta temiz havası, sessizliği ile dikkati çekiyor. Yol üzerindeki “Edeb Yahu” levhası, büyüklerin manevî atmosferine giriyorsunuz, dikkat edin anlamına geliyor…
Hayreddin Tokadî (rahimehullah)  1535 yılında vefat etmişler.
Kabirlerini ziyaretle fatihalar okuduk, mescidinde namazlarımızı kıldık, teberrüken civarda bir süre oturduk, serin sularından içtik. Allahü teâlâ onlara, her biri yüksek âlimler, veliler olan mürşidlerinin hepsine ve talebelerinin ve kıyamete kadar temiz yolda devam edecek takipçilerinin cümlesine yüksek dereceler ihsan eylesin, rahmet eylesin. Bizlere de şefaatlerini nasip eylesin…
Gün batarken, İstanbul’a hareket ettik.
Bu birkaç günlük seyahati seyyid(Arvasî) dostlarımızla yapmamızın ayrı bir bereketi oldu. Geride ise Kastamonu’nun o kucaklayan manevî havasının hasreti kaldı.