İki günlüğüne Ödemiş’e geldik. Ege’de
baharın en güzel günleri. Ailece bir dostumuzun evinde misafiriz. Bozdağ’ın
eteklerinde Ödemiş sakin bir huzur beldesi. Bereketli topraklar, çalışkan,
mazbut insanlar.
1071 Malazgirt muharebesinden sonra
ceddimiz buralara gelmişler. Aydınoğlu Mehmet Bey, Birgi merkez olmak üzere,
1308’de Aydınoğulları Beyliği’ni kurmuşlar.
Çatalca’da askerlik görevimi yaparken
Birgivî Vasiyetnamesi adlı kitabı okumuş ve çok etkilenmiştim. Ödemiş’e
gelmişken pazaryerinden kalkan minibüse atlayıp yarım saatte Birgi’de olduk. Dere
boyunu takiben, bir km. kadar yukarıda çam ve servilerin hâkim olduğu bol
ağaçlı kabristanda İmam-ı
Birgivî
(rahmetullahi teala aleyh) hazretlerinin mezarını ziyaret ettik.
Başucunda ve ayakucundaki devasa
serviler, sıra dışı bir yerde olduğumuzu hatırlatır gibiydi. “Sakın edebi terk
etmeyin, saygıyla ziyaret edin!” diyorlardı.
Çevrede piknik yapan, nerede
olduğunun farkında olmayan insanlar da az değildi.
İmam Birgivî 16. Asırda yaşamış büyük
bir Türk-İslâm âlimi. Balıkesir’de doğmuş, tanınmış âlimlerden dersler alarak
yetişmiş, medreselerde hocalık
vazifesinde bulunmuş. Bayramiyye şeyhlerinden Abdurrahman Karamanî
hazretlerinden inâbe alarak tasavvuf yoluna girmiş. Bir süre Edirne’de
memuriyet yaptıktan sonra Birgi’ye dönüp ömrünün sonuna kadar Birgi Medresesinde
müderrislik yapmış. 1573 senesinde veba(tâun) hastalığından vefat etmiş. Allah-ü
teâlâ onlara, talebelerine, yolunda olanlara rahmet eyleye. Bizlere de şefaatçi
kıla.
Birçok kıymetli eser veren İmam
Birgivî’nin en tanınmış ve çok okunan eseri “Birgivî Vasiyetnamesi” adıyla tanınan kitabıdır. Kâdızâde Ahmed
Efendi tarafından yapılan şerhi çok kıymetlidir. İslâm dininin usûl
bilgilerinden ehl-i sünnet itikadını açıkladıktan sonra, ahlâka dair
bilgilerden çoğunu ve fıkıh bilgilerinden en çok lâzım olanları bildiren bir
kitaptır[1].
Birgi’yi nasıl tarif etsem; Yamaca
tırmanan kısa sokaklarda tek ve iki katlı evler.
Taş döşemeli tarihî dar sokaklar,
işlemeli ahşap cumbalar, tokmaklı, perçinle sağlamlaştırılmış kapılar,
Çakıroğlu Konağı, konaklar, konaklar…
Karaoğlu Camii, Aydınoğlu Mehmet Bey
Camii, Dervişağa Camii. Sokaklarında sakin adımlarla yürüyen güleç insanlar.
Burada hiçbir şey insanı rahatsız
etmiyor. Ayrılmak istemiyoruz[2].
[1] Birgivî Vasiyetnamesi, Kadızade
Şerhi. Çeviren: Süleyman Kuku(A. Fârûk Meyân), Bedir Yayınevi, 1970. 350 s.
[2] Daha sonraki yıllarda her fırsatta o bereketli beldeyi ve kabristanı
ziyaret edip, Fatihalar okuduk. Belde altyapısının geliştirildiğini ve tarihî
mekânların bakım ve tamirlerinin yapılarak hizmete sunulduğunu görmekle çok
memnun olduk. Emeği geçenlere teşekkür ederiz.