CEZAYİR; 3-6 NİSAN 1988


İzmir’den kalkıp Roma üzerinden Cezayir’e indik.
Cezayir Hükümetinin “Uluslar arası şehircilik sempozyumu”na davetliyiz.
On günlüğüne gelmiştik. Ama yönetimin bu organizasyonu halkına bir gösteri ve siyasî propaganda amacıyla düzenlediğini fark edince beklemeyip, 5 gün sonra  İzmir’e döndük.
Cezayir’i hep Barbaros Hayreddin Paşa(Hızır Reis) ve kardeşi Oruç Reis ile anarız. 1500'lü yılların başında Osmanlı İmparatorluğu'na bağlanmış. Kanunî Sultan Süleyman Hânın: "Sen ve karındaşın Oruç, nasıl Midilli adasından çıkıp Cezayir’i fethettiniz? Bu ana gelinceye kadar denizde ve karada ne çeşit gazalar yaptınız? Bütün bu hadiseleri, eksik ve fazla söz söylemeksizin bir kitap halinde yazdır. Kitap bitince, bir nüshasını da, hazineme konmak üzere bana getir" emrine binaen yazdığıBarbaros Hayreddin Paşanın Hâtırâları”nda o dönem çok güzel anlatılır.
Cezayir Osmanlı ceddimiz tarafından 300 seneden fazla yönetilmiş. Bu sürede 176 cami ve başka eserler inşa edilmiş. 1830’larda  Osmanlı ceddimiz şehirden çekilmiş. Fransızlar işgal etmiş, yıkmışlar, sömürmüşler. 1862 yılında kala kala 48 cami kalmış! Emir Abdülkadir işgalcilere karşı 14 yıl mücadele eder, tutuklanır, İstanbul’a gitmesine izin verilir. Son yıllarını Şam’da geçirir, orada vefat eder. Fransızların işgal ve sömürüsünün buradaki tahribatını iktisadî, siyasî, tarihî, dinî her alanda görmek mümkün.

Sempozyumdan fayda çıkmayacağını anlayınca, Cezayir’in sit bölgesi olan Kasbah’ı ziyaret ettik. Kasbah, Osmanlı ceddimizden kalmış, “kasaba” anlamına geliyor. ODTÜ’den şehir plancısı Raci Bey buralarda çalışmış, bölgeyi iyi biliyor. Birlikte,  daracık merdiven sokaklardan yukarıya çıktık. Tepede Dei(Dayı) malikânesi var. Surların arkasında birkaç eski top yatıyor.
Baba Oruç Camiî, Keçuva(Keçiova) Camii, Arabacı Abdurrahman Avenue(caddesi), Dely İbrahim Avenue, Bir Mourad Reis Avenue, Dei(Dayı) Konağı hepsi Kasbah’ta.  Barbaros Hayreddin Paşa tarafından 1520 yılında yaptırılan, Hasan Paşa tarafından 1794’te büyütülerek yeniden inşa edilen Keçiova Camii, Fransız işgalinden sonra kiliseye çevrilmiş. Cezayir’in 1962 yılında kazandığı bağımsızlığın sembollerinden biri olan yapı, cami olarak yeniden ibadete açılmış. Liman, Hızır ve Oruç reislerin inşa ettirdikleri o liman.  Oruç Reis’in ve hayatını İslâma hizmetle geçirmiş Sidi Abdurrahman'ın Kasbah'daki türbeleri, Arapça öğrenen çocuklar için mahalle okulu olarak kullanılıyor. Ruhlarına Fatihalar okuduk.