İzmir
siyaset kokuyor. Birkaç saat bile olsa
belediyeden uzaklaşıp, zihnimizi boşaltmalıyız. Gideceğimiz yer gönlümüzü de
ferahlandırmalı.
Neresi
olabilir?
Tire?
Neden
olmasın?
Çoktandır
tabiatını, sessizliğini özlediğimiz tenha belde. İbn-i Melek (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretlerinin rûhaniyeti, bereketi var orada.
Çeyrek asırdır Ege’deyiz. Hiçbir kötü olayla gündeme gelmedi bu güzel belde.
Resûl kardeşimle vurduk yola. Hava serin, uzak yamaçta kar izleri henüz
kaybolmamış.
Anadolu’muzda
Beylikler döneminde yetişmiş Hanefî fıkıh âlimlerinden. Çok sayıda kıymetli eser bırakmış olan mübarek
zât, Aydınoğlu Mehmed Bey’e ders okutmuş. İbn-i Melek Medresesi diye bilinen bu
medreseyi de Mehmed Bey yaptırmış. İbn-i Melek hazretleri vefat edinceye kadar
bu medresede hem müderrislik yapmış, hem de usûl, fıkıh, hadîs ve tasavvufa
dâir birçok kıymetli eserler kaleme almış.
Hicrî 801(m. 1399) de vefat etmiş. Tire’nin sırtını dayadığı dağ, sanki
mubârek zâta hürmeten ayağa kalkmış da saygıyla kabrini gözetir gibi duruyor…
Havanın
serinliğine rağmen, türbeden ayrılmak istemedik. İkindi namazımızı kılıp,
gönlümüz ferahlamış olarak döndük.